Son yıllar içerisinde insan hastalıklarının nevileri büyük ölçüde artmıştır... Buna paralel olarak, modern tıp biliminin koruyucu ve tedavi edici hekimlik alanlarındaki yeni buluşları sayesinde, hastalıklardan korunma ve tedavi yolları, da genişlemiş ve geliştirilmiştir. İnsanlık için memnunluk verici bir olay sayılan tıp ve tedavi bilimi alanındaki bu ilerleme ve gelişmelerden gereği gibi faydalanabilmek için tıp mensuplarının esasen güç ve çok yorucu olan çalışma ve gayretlerinin desteklenmesi ve ona yardım edilmesi gerekmektedir. Mustarip bir hastanın hizmet ve yardımına koşan bir hekime kimler yardım edebilir!.. Bu sorunun cevabı gayet basittir: Hastanın en yakınları olan ana, baba, kardeşleri ve hastanın bizzat kendisidir. Hasta bir kimsenin en ziyade muhtaç olduğu şey şefkat ve tesellidir. Bunu vermeye yetkili ve en kabiliyetli kimse ana ve varsa, hastanın kız kardeşleridir. Çünkü anne sonsuz bir şefkat ve sevgi kaynağıdır. Tanrının anaya bahşettiği bu kutsal ve asıl duygu onda en yüksek tekamül zirvesine ulaşmıştır. Öte yandan, bir ev kadını olan anne, hekimin en değerli bir yardımcısıdır. Şefkat, sevgi ve ilgileri ile hastanın tesellisine koşan evin kadını, annenin, yapabileceği en küçük bir hizmet ve yardım bile hastanın moralini yükseltir. Hasta moralinin yükselmesi ve kuvvetlenmesi ise, bazan en kuvvetli ilaçtan bile daha tesirli ve faydalı sonuçlar verebilir. Unutulmamalıdır ki: (Çağdaş tıp bilimi ne kadar ilerlemiş ve gelişmiş olursa olsun) tıp. hastalıkları her zaman tam şifaya kavuşturamaz, ancak hastayı teselli eder… Büyük tıp üstadı, Prof. Dr. Dieulafoy'un bundan yetmiş yıl önce söylemiş olduğu bu vecize, bugün bile değerini muhafaza etmektedir. Ev kadınının hastasına ve onu ölümün pençesinden kurtarmaya çalışan hekime gereği gibi yardım edebilmesi için "Evde Hasta Bakımı" bilgisine sahip olması gereklidir. Ancak. bu suretledir ki. ev kadını hastasına ve etrafındakilere daha faydalı bir yardımcı olur.

---